Kırmızı Biberin Tarihçesi
Latince adı capsicum annuum olan solanaceae familyası yani patlıcangiller familyasından olan Aztek Medeniyeti’nin kullanmış olduğu kırmızı biber Amerika Kıtası’nın keşfinden itibaren hızla dünyaya yayılmıştır. Önce İspanya’da kullanılmaya başlanmış, ardından baharatlarıyla zengin bir kültüre sahip Hindistan’a ulaşmış ve yakın coğrafyada bulunan İran mutfağında kullanılmasından sonra 18. yüzyıldan itibaren Anadolu mutfağının da vazgeçilmez baharatı ve sebzesi olmuştur. Anadolu’da isot yani ısı otu adıyla da anılmaya başlanan kırmızı biber, yemeklerde baharat olarak kullanılmasının yanı sıra çiğ ve pişmiş olarak da kullanılmaktadır. Ayrıca turşu ve salça halinde de sofralarımızda kendisine geniş bir yer bulmuştur.
Kırmızı Biberin Sağlık Açısından Faydaları
Yeşil bibere nazaran içerisindeki vitamin miktarının çok daha fazla olduğu kırmızı biber; yüksek oranlarda A, C ve K vitamini içermektedir. Bibere acı tadını veren kapsaisin bakımından da oldukça zengindir. Ayrıca yüksek oranda likopen adı verilen karotenoid ve çeşitli antioksidan maddeler içermektedir. Bu özellikleri sayesinde kırmızı biber sağlık açısından çok önemli bir yere sahiptir. Kırmızıbiber;
- Yüksek oranda A ve C vitamini içermesi sebebiyle hücresel yıkımı engeller.
- İçerdiği karotenoidiler ile özellikle akciğer, rahim, prostat gibi kanser türlerine yakalanma riskini önemli ölçüde düşürür.
- Yapısındaki K vitamini sebebiyle kanama zamanını kısaltır ve kanın pıhtılaşmasını sağlar.
- Yüksek antioksidan içeriği ile bağışıklık sistemini güçlendirir, hastalıklara karşı direnci artırır.
- Hücresel yenilenmeyi artırıp cilt yaşlanmasını geciktir.
- Kandaki kolesterol ve trigliserid oranını düşürür, damar tıkanıklığını engeller, kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltır.
- Mide kanseri ve ülsere yol açan Helicobacterpylori türü bakterileri yok ederek mide rahatsızlıklarını hafifletir,
- Sindirim salgılarını artırır ve hazmı kolaylaştırır.
- İdrar söktürücü özelliğe sahiptir.
- Zayıflamaya yardımcı olur.
Kırmızı Biberin Zayıflamaya Etkisi
Kırmızı biber her dönem zayıflama programları içerisindeki yerini korumuş ve zayıflamaya yardımcı olan bitkiler arasında ilk sıralarda yer almıştır. Baharat olarak gerek toz haliyle gerekse çiğ ve pişmiş olarak bol miktarlarda tüketilen kırmızı biber kilo kaybını ciddi oranlarda artırmaktadır. Besin olarak günlük diyette sıklıkla yer almasının yanı sıra ilaç sektöründe de kullanılmaktadır. Zayıflama ilaçları içerisinde acı kırmızı biber özünden faydalanılmaktadır. Meksika biberi hapı bundan yola çıkılarak oluşturulmuş zayıflama ürünüdür. Kırmızı biberi zayıflama sektöründe bu kadar önemli yapan ve zayıflamaya etki eden unsurları şu şekilde sıralayabiliriz;
- Kırmızıbibere acı tadı veren kapsaisin maddesi metabolizma hızını artırır yağ yakımını hızlandırır,
- Yüksek lif içeriği ile tokluk hissi oluşturur ve sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar, kabızlığı önler,
- Hazm ve mide boşalma süresini uzatır ve tokluk hissini artırır,
- Vücut ısısını artırır ve daha fazla kalori yakılmasını sağlar,
- İdrar söktürücü özelliği ile ödem oluşumunu ve su tutulumunu engeller,
- Vücuttaki oksijen oranını artırarak metabolizmayı canlı tutar.
Lif oranının oldukça yüksek olması, kalorisinin ise çok düşük ve hiç yağ içermemesi sebebiyle kalori kısıtlaması yapılan diyetlerde rahatlıkla kırmızıbiber kullanılabilir. Zayıflamak isteyen bireyler mutlaka diyetlerinde kırmızı biber tüketimini artırmalıdır. Yemeklerle birlikte tüketilen kırmızı acı veya tatlı biber ortalama 15-20 dakika sonra vücut ısısı artırır, metabolizmayı ve yağların parçalanmasını hızlandırır. Özellikle yağlı yemeklerden oluşan bir öğünle birlikte kırmızı biber tüketmek oldukça faydalıdır. Çünkü yemek içerisinde alınan yağların sindirim ve emilimini azaltır, yağların parçalanarak vücuttan hızla uzaklaştırılmasını sağlar. Bu etkilerinden dolayı kırmızı biber zayıflamaya yardımcı bitkiler arasında ilk sıralarda yer almaktadır ve kilo kaybını sağlamaktadır.