Evlendikten sonra hareketsiz yaşam ve sürekli evde oturmamın neticesinde bir yıl içerisinde tam 20 kilo alarak 70 kilodan 90 kiloya çıktım. Kilo almaya başlamadan önce de zaten tombul bir yapım olduğu için aldığım 20 kilo vücudumda gerçekten çok kötü bir görüntüye neden oldu ve neredeyse her yerim bıngıl bıngıl yağlandı.
Kendimden utanıyor ve giydiğim hiçbir şeyi üzerime yakıştıramıyordum. Aynalara küsmüş ve hayattan tamamen soğumuştum.
Eşim her ne kadar beni motive etmeye çalışsa da bir türlü kilo veremiyor ve her başladığım diyeti ertesi günü yarıda bırakarak yeniden yiyeceklere saldırıyordum. Sonra bir gün gerçekten bu işin iradede bittiğini düşünerek kendime bir diyet listesi değil, sağlıklı beslenme biçimi aramaya karar verdim.
İÇERİK ÖZETİ
İnternette Uzun Araştırmalar Yaptım
Yaklaşık 1 hafta boyunca internette girmediğim zayıflama ve diyet sitesi kalmadı. Olabilecek her türlü diyeti inceledim ve neler yapabileceğimi düşündüm. Bana bir liste yerine beslenme düzeni lazımdı ve bu düzeni benimseyerek hayatımın sonuna kadar sürdürmeliydim. Uzun süren araştırmalarım sonucunda Montignac diyeti adı verilen yeni beslenme sistemine geçmeye karar verdim.
Montignac Diyeti Serüvenim ve Bu Süreçte Uyguladıklarım
Montignac diyeti bana en başından beri çok farklı gelmişti. Çünkü bu diyet diğer diyet listeleri gibi ölçülere dayalı klasik reçeteleri olan bir diyet biçimi değildi. Aksine kişiyi tamamen özgür bırakıyor ve yiyebilecekleri konusunda ona sadece yönlendirme yapıyordu. Bu diyet yönteminin bir kitabı da vardı ancak ben kitabı almaya gerek duymadım ve internette edindiğim bilgileri yeterli buldum. Diyetin temelinde öncelikle iyi ve kötü şekeri birbirinden ayırmak bulunuyordu.
Kötü şeker bulunduran yiyeceklerden uzak durmak çok önemliydi çünkü kötü şeker içeren yiyecekler ani bir tokluk hissi yaratıyor ancak arkasından yeniden acıkmaya neden oluyordu. Bu da kişilerin kısa sürede çok fazla yiyecek tüketmelerine sebebiyet veriyordu.
İyi şeker ise kötü şekerin tam aksine vücuda hem gerekliydi hem de vücudu kandırmıyor ve daha uzun süre tokluk hissi yaratıyordu. Bu yüzden kötü şeker bulunduran yiyeceklerden uzak durmak ve bunun yerine iyi şeker içeren yiyeceklere yönelmek gerekiyordu.
Montignac Diyeti Nasıl Yapılır?
Diyette uyulması gereken belli başlı bazı kurallar vardı. Bunların başında sabahları reçel ve katı yağ dışında her türlü yiyecek yenilebiliyordu. Ben sabah kahvaltıda peynir, zeytin, sucuklu yumurta domates, salatalık ve daha birçok yiyeceği tükettim.
Sıvı yağı kullanarak sucuklu yumurtamı yapıyordum ancak hiçbir şekilde katı yağ tüketmedim. Et ürünlerini daha çok öğlen yemeğinde yiyordum. Her öğünde mutlaka bir süt ürünü tüketiyordum. Bu süt ürünleri genellikle yoğurt, süt, peynir ve benzeri gıdalardan oluşuyordu.
Haftada en az üç akşam bir baklagil ürünü tüketiyordum. Bu ürünler sık sık mercimek, kuru fasulye, bezelye ya da nohut oluyordu. Çünkü bu ürünlerin tamamı iyi şeker içeriyordu ve yediğimiz zaman bizi uzun süre tok tutması ile biliniyordu. Bu yemekleri yaptığım zaman doyana kadar hatta patlayana kadar tabaklar dolusu yiyebiliyordum. Bunun dışında diyette bazı sakıncalı yiyecekler ve faydalı besinler vardı.
Sakıncalı yiyecekler içerisinde mısır, karpuz, muz ve bulgur gibi ürünler bulunuyordu. Ayrıca şekerli içecekler ve kola asla tüketilmemesi gereken gıdalar arasındaydı. Hazır meyve suyuna kesinlikle yer verilmiyordu ve bunun yerine doğal sıkılmış meyve sularını tercih etmek gerekiyordu.
Montignac Diyetinde Tüketilmemesi Gerekenler
Patates, pişmiş havuç yine kesinlikle tüketilmemesi gereken yiyecekler arasındaydı. Havuçta şöyle bir püf nokta vardı; piştiği zaman içindeki iyi şeker kötüye dönüşüyor ve vücut için zararlı hale geliyordu. Bu yüzden havucu pişmiş tüketmek yerine çiğ olarak vücuda almak daha önemliydi.
Ekmek konusuna gelindiğinde tam buğday ekmeği tüketimi öneriliyordu. Tam buğday ekmeği yerine çavdar ekmeği ya da kepekli ekmek de yine tercih edilebilecek ekmek türlerindendi. Ekmek konusu başta biraz beni zorlasa bile daha sonra irademe sahip çıkmamla beraber bu aşamayı kolaylıkla geçtiğimi söyleyebilirim.
Diyet asla ve asla az yemek yemek esasına dayanmıyordu. Bunun yerine sık sık ve tok tutacak kadar yemeği öneriyordu. Diyette proteinleri ya da karbonhidratları ayırmaya gerek yoktu. Yalnızca kötü şekerden uzak durmak yeterli oluyordu.
Ben öğle yemeklerinde köfte ve balığın yanında salata ve yoğurdu mutlaka tükettim. Bazen tam buğday ekmeği de yedim. Yediğim et miktarı ise bir öğünde ortalama 6-7 köfte olacak kadardı. Akşamları daha çok baklagil tükettim ama gerçekten de dolu dolu ve üçer dörder tabak olacak şekilde yedim. Yanında salata ve yoğurdu yine sınırsız olarak tükettim.
Meyve Yeme Konusundaki Kurallara Uydum
Meyve yemeyi çok seven birisi olduğum için günlük meyve ihtiyacımı sabahları karşıladım. Sabah ilk kalktığımda bir adet meyve yedim ve 15 dakika sonra kahvaltımı ettim. Burada 15 dakika kuralı diyetin en önemli kurallarından bir tanesiydi.
Meyve yemek isteyen kişiler sabah kahvaltısından yaklaşık 15 dakika önce bunu yaparsa olabilecek en iyi beslenme düzenini tercih etmiş oluyordu. Öğle ve akşam yemeklerinde ise yemekten 2 saat sonra meyve tüketimi öneriliyordu. Yani isteyen kişiler gün içerisinde meyve yiyebiliyordu ancak bu kurallara uymak şartıyla…
Diyet ile İlgili Diğer Tecrübelerim
Çok canım istediği zamanlarda aralarda ufak ufak bitter çikolata da yedim. Hamur işi istediğim zamanlarda spagetti üzerine kıymalı sos ve sarımsaklı yoğurt kullanarak lezzetli tarifler hazırladım. Yaptığım bu tarif gerçekten ev yapımı mantıdan daha lezzetli oluyordu.
Makarna seçiminde Montignac diyetinin tavsiyesi spagetti makarnaydı çünkü diğer makarna çeşitleri çok fazla işlemden geçirilerek doğallığını kaybediyordu. Bu yüzden makarna tüketmek isteyen kişilere kesinlikle spagetti makarna öneriliyordu ve makarnanın hazırlanışı esnasında mümkün olduğunca yoğun buhar altında pişirilmesi tavsiye ediliyordu. Bu sayede makarnanın içindeki şekerin kötü şekere dönüşmesi engelleniyordu.
Makarnaları pişirirken en fazla 10 dakika haşlamak ve geri kalan sürede makarnanın suyu çekmesini beklemek önemliydi. Çünkü bu işlemin yapılmaması halinde yine içindeki iyi şeker kötü şekere dönüşüyordu.
Haftada bir kere yarım paket makarna tüketerek makarna ihtiyacımı da bu şekilde gideriyordum. İşin özü aşağı yukarı bu şekildeydi. Montignac diyeti gerçekten detaylıydı ve kuralları ile püf noktalarının incelikle öğrenilmesi gerekiyordu.
Ben doğru şekilde uyguladığıma inandığım bu diyet sayesinde kısa sürede yaklaşık 20 kilo vermeyi başardım ve çevremde yapmak isteyen herkese kesinlikle Montignac diyetini tavsiye ediyorum.