Aylin hanım’ın başarılı zayıflama hikayesinin kaynağı, karşılaşmış olduğu zorluklar. Tam 25 kg veren ve hayatındaki en büyük hayaline de bu şekilde kavuşabilen Aylin hanım’ı tebrik ediyor ve hayatı boyunca sağlık ve mutluluk diliyoruz.
Dünya üzerinde milyarlarca insan var. Her biri kendilerine ait dünyanın hayalleri kuruyor. Kimininki gerçekleşirken kimininki asla gerçeğe dönmüyor.
Ben, hayallerindeki dünyaya kavuşanlardanım. Zorlayıcı pek çok mücadelenin arkasından hamd olsun kendime ait bir dünya yaratabildim. Hem hedeflerimi hem de dileklerimi gerçekleştirdim.
Küçüklük Hayallerim Vardı
Küçük bir kızken, babamın yanımda uyuduğu günlerin hayalini kurardım. İşten döneceği saatler belli olmaz ben hep onu beklerdim. Uyumak zorunda bıraktığı için anneme kızdığım zamanlar olurdu. Babası polis olan birçok çocuk bunu yaşamıştır. Kahraman çocukları olmanın dezavantajı, onları çok az görüyor olmanızdır. Ben de öyle bir çocuktum. Her zaman gözüm pencerede olurdu. Ne zaman kapı çalsa koşardım.
İlginizi Çekebilir: En Hızlı Kilo Verdiren 10 Diyet Programı
Sonra bir gün babam yerine arkadaşları geldiler. Babamın ölüm haberini verdiler. Çok küçük değildim. Neyin ne olduğunu anlayabiliyor, ölümün uzun bir ayrılık olduğunu biliyordum. Ve o gün, kendime çok büyük bir söz verdim. Ben de polis olacaktım.
Fiziğim İzin Vermedi
Babam gibi mükemmel bir polis olmaya niyetim vardı ama lisede, 15-16 yaşlarımda inanılmaz bir kiloya sahiptim. Sınavları arkamda bırakıp mülakatlarda elenmiştim. Nasıl kabul edilebilirdim ki tam anlamıyla bir şişmandım.
Annem mülakat günü, gitmemem için yalvarmıştı. Ağlayarak döneceğim konusunda beni uyardı. Yanılmadı da. Mülakatın yapılacağı binaya girdiğim gibi gözler üzerime çevrildi. Sanırım özgüvenimi takdir ediyorlardı. Çünkü bu kiloyla alınmak imkânsızdı.
Tam olarak 75 kiloydum. Her şeyin başladığı kilo buydu ve durumum her geçen gün kötüleşiyordu. Şimdi düşündüğümde hangi akla hizmet yapmışım bilmiyorum. Sanırım şansımı denemek istedim. Nihayetinde elendim ve ağlayarak eve geldim.
Yardım Eli Gecikmedi
Olmak istemediğim yerde okuduğum için ayrıca şişman olduğum için korkunç bir lise tecrübem oldu. Polis olmak isterken sıradan bir liseye mecbur bırakılmıştım. Ne yazık ki bunda kimsenin suçu yoktu.
Tek suçlu bendim çünkü şişmandım. Hala tüm bunlara rağmen yemeğe devam ediyordum. O kadar çok yiyordum ki sanırım öfkem gözümü kör etmişti.
Bir gün rehber öğretmenim beni yanına çağırdı. Okulda sergilediğim huysuz davranışlarımı öğrenmeyi hedefliyordu. Ona karşı dürüst oldum. Babamın ve polislik hayallerimin, ellerimden alınışını gözyaşlarıyla anlattım.
Bana henüz her şey için geç olmadığını liseden sonra da polis olunabileceğini anlattı. O kadar şaşkındım ve o kadar mutlu olmuştum ki. İyi ki beni yanına çağırmıştı. Çünkü tüm bu süreçte, elimden tutan tek kişi öğretmenim olmuştu.
Her Şeyden Önce Kararlı Olmalıydım
Öğretmenime, polisliği kazanana kadar asla vazgeçmeyeceğim üzerine bir söz verdim. Hatta ben polisliği kazanacağıma o da kazanırsam bana yemek ısmarlayacağına dair anlaşma yazıp altına imza attık. Bunu odama asmıştım.
Her sabah uyandığımda bu anlaşmayı görüyordum. Anlaşmanın hemen yanında da babamın resmi vardı. İkisi, en büyük motive kaynağımdı.
Her şeyden önce kararlı olacağıma dair öğretmenime söz verdim. Başaracaktım ve bunu ispatlayacaktım. Başarılı olacaktım çünkü bunu gerçekten istiyordum. Öğretmenim beni arkadaşı olan bir diyetisyene yönlendirdi. Birlikte sağlıklı yemek yeme çizelgesi oluşturduk. Başladık uygulamaya.
Fast Food Kesinlikle Yasaklandı
O kadar kiloluydum ki hızla vermenin tek yolu bir an önce çok kilo aldıran besinlerden kurtulmaktı. Tabi ki bunların başında, fast foodlar geliyor. Haftanın her günü öğle aralarımı onları yiyerek geçiriyordum.
Vazgeçmek zor oldu ama başardım. Her öğle arası evden sağlıklı besinler getiriyordum. İlk on gün, açlıktan öleceğim zannettim ama eve döndüğümde ara öğünler durumu telafi etmeme yetti.
Özellikle ketçap, mayonez ve kola üçlüsü doktorum tarafından kesinlikle yasaklanmıştı. Bense su niyetine kola içen biriydim. Vücudumda su ihtiyacı olduğunda kolaya koşardım. Bunun yerine önce vişne suyu içmeye başladım. Çünkü ondaki asit oranı beni biraz daha yatıştırıyordu. Daha sonra suya geçiş yapabildim.
Kola Yerine Su İçmeye Başladım
Kola tüketimi, vücut sağlığını ciddi tehdit ediyordu. Bu doğrultuda doktorum acilen bırakmamı tembihlemişti. Nihayetinde kolayı bıraktıktan sonra kısa sürede daha hızlı kilo vermeye başladım.
Sonrasında arkasından geçiş içeceği olarak vişne suyu kullandım. En sonunda da suya geçtim. Gün içinde 3 litre su içmeye başladığımda kilo verme hızım, beni bile şaşırtmıştı. Hem daha rahat hem de daha zayıf bir hal almıştım.
Her Gün Birkaç Saat Yürüdüm
Gün içinde devamlı yürüyordum. Önceden okul ile ev arasında servis kullanıyordum ama sonra yürümeye başladım. Bu yürüyüş, bana çok iyi geldi. Çünkü yaklaşık bir yıl içinde vermek istediğim kilonun yarısını vermiştim bile.
Okul ve ev arası uzun bir süre olsa da ritimsel yürümeye özen göstererek tamamlıyordum. Yürüyüş yapmak, özellikle sınava kısa bir süre kala bana çok faydalı oldu. Hem stresimden kurtulmamı hem de zayıflama hızımı ikiye katlamamı sağladı.
Benzer İçerik: 1 Yılda 55 Kilo Veren Buse Hanım’ın Hikayesi
Spor Yapmayı Sevmeye Başladım
Spor yapmaktan nefret eden bir yapım vardı. Hatta o kadar ki beden derslerinde, her seferinde bir bahane bulur yerimde otururdum. Topa vurmak dahi benim için ölümdü. Ancak hedefime giden yolda karşıma spor çıkınca onu da aşmak zorunda olduğumu anladım.
Spor yaparken kendimi daha mutlu hissettiğimi fark ettim. Bu, beni gerçekten çok şaşırttı. Çünkü gün içinde neredeyse iki saat spor yapıyordum ve asla şikâyet etmiyordum.
Kimi zaman rehberlik öğretmenim, spor arkadaşım oluyordu. Onunla konuştuğumda motive oluyor, kendimi hedefime çok daha yakın hissediyordum.
Son Yıl Benim İçin İnanılmazdı
Kilo vermeyi aklıma koyduğumda lisenin henüz başındaydım. Son sınıfa başlarken henüz ilk gün tüm arkadaşlarım şok olmuşlardı. 75 kilodan hedeflenen 50 kiloya kadar inmiştim. Nasıl bu kadar kilo verdiğim üzerine tam bir hafta açıklama yaptım.
Hepsi öğretmenim sayesindeydi. Ona o kadar çok şey borçluydum ki. Polislik sınavlarını ve mülakatlarını önce babam için sonra ona olan borcumu ödeyebilmek için istiyordum.
Son bir yıl boyunca hem diyetim hem sporum başarılı devam etti. Sağlıklı besleniyor ve artık aç hissetmiyordum. O sıralar hem okulun en gözdesi olmuştum hem de kendime olan saygımı yenilemiştim.
Sonunda Gün Gelip Çattı
Sınavları geçtikten sonra mülakat günü geldi. Çok endişeli aynı zamanda umutluydum. Başarabileceğime inancım tamdı. Bunu aileme de öğretmenime de ispat etmek istiyordum. Sıranın bana gelmesine bir kişi kala sadece dua ettim. Bunu her şeyden çok babam için istedim. Nihayet bana sıra geldi ve mülakata girip çıktım. Ne gözlerini bana diken ne de bana acıyan bakışlar vardı. Sonuçları aldığımda ise dünyalar benim olmuştu. Çünkü artık babam için kendime verdiğim sözü tutabilecek, öğretmenimin çabasının karşılığını verebilecektim.
İnanmak Başarmak Üzerinde Çok Etkili
Hayallerimin gerçekleşmesini inanmaya borçluyum. Küçük yaşta kendime olan inancımı bu denli yoğun hissetmeseydim asla başaramazdım. Kendimi ve azmimi bildiğim için biraz yardım alarak bu yola baş koydum.
Herkesin kilo problemi yaşadığı zamanlar oluyor. Önemli olan üstesinden gelme konusunda kendimize güvenmemiz. Kendimi tanımasaydım, iradem güçlü olmasaydı belki kolayca vazgeçebilirdim. Ancak ne vazgeçtim ne de ümitsizliğe düştüm. Her zaman yapabileceğime inandım ve sonunda başardım.
Kilo sorunumu kabullenip çözme aşamam elbette uzun sürdü. Ciddi bir kilo fazlam vardı. 75 ile 50 arasında verdiğim tüm kiloları basmak basamak emek sarf ederek verdim. Fakat bu süreçte asla pes etmemeyi kendime düstur edindim. Kendime verdiğim söz, benim için her şeyden önemliydi.