Sıkı takipçilerimizden olan Sedat Bey, eşi Ayla Hanım’la beraber çıktıkları kilo verme serüvenlerini en ince ayrıntısına kadar anlatıyor. Fazla kiloları nedeniyle çocuk sahibi olamayan çiftimizin, geçirdikleri muhteşem değişim sonrası doğan minik oğulları Umut’a sağlıklı bir ömür diliyoruz. Umarız tüm bebek isteyenler çocuklarına sağlıkla kavuşur, tüm kilo vermek isteyenler ise tartılarında bol eksileri görürler.
İÇERİK ÖZETİ
Umutsuz Bir Hayat
Yazıma başlamadan önce şunu belirtmek istiyorum ki eşim eğer bu yazıyı okursan, özel hayatımızı bu denli anlattığım için lütfen bana kızma. Herkesin, fazla kilonun insanların hayallerini nasıl elinden alabildiğini bilmesini istiyorum.
Ben 47 yaşındayım, adım Sedat ve 1,87 boyundayım. Üniversite yıllarımda 110 kilo civarıydım ama boyum uzun olduğu için obez durmuyordum. 25 yaşıma dek olan süreçte genelde hep 100-110 arasında kilom değişip durdu.
25 yaşından sonra çalışma hayatına başladım ve tahmin edeceğiniz gibi hayatım çok hareketsiz oldu. Sadece evden işe, işten eve gelip gidiyordum ve bu bir erkek için son derece sağlıksız bir durum. Önce pantolonlarım dar gelmeye başladı, sonra gömleklerim. Bir süre sonra komple gardırobumu değiştirmek zorunda kaldım.
Eşim Dünyadaki En Güzel Kadındır
32 yaşına geldiğimde bir arkadaş ortamında eşim Ayla ile tanıştım, o kadar güzeldi ki, hala o kadar güzel ki.. Ayla gencecikti, hayat doluydu. Benden 9 yaş küçüktür eşim, fakat bunu hiç sorun etmedi. 6 ay içinde evlendik ve ben dünyanın en mutlu adamı oldum. O dönem 140 kilo civarındaydım.
İlk 2 yılımız çok güzel geçti, hiç görmediğimiz yerleri gördük, hiç gitmediğimiz yerleri gezdik. Evlendiğimizde Ayla 23 yaşında olduğu için hemen çocuk istemedi, biraz hayatımızı yaşayalım istedi, ben de istedim. Çok uyumlu ve güzel bir hayatımız vardı.
Eşim Benim Yüzümden Kilo Aldı
Ayla ilk başlarda herhalde 55-60 kilo civarındaydı, tek kolumla rahatlıkla kaldırabilirdim onu. Bir süre sonra benim hareketsiz yaşam tarzım onu da esir aldı. Evde sadece yemek yiyip yatan iki insan döndük, iğrenç bir şeydi ama şikâyetçi değildik. Bu süreçte ikimiz de kilo almaya devam ettik ve zamanın nasıl hızla geçtiğini hiç anlamadık.
Evliliğimizin 5. yılına girmiştik ve hala çocuğumuz yoktu. Olması için bir çabamız da yoktu ama Ayla korunmayı bırakalı uzun zaman olmuştu. Kader diyorduk, olursa olur nasılsa bir acelemiz yok.
Şüphelenmeye Başlayınca İşler Çirkinleşti
Gün geçtikçe neden çocuğumuz olmadığına dair üzüntümüz artmaya başladı. Ayla bana hep kendisinde bir sorun olabileceğini, adet döneminin eskisi kadar düzenli olmadığını söylüyordu. Onun bu gerginliği beni de gerdi, sonuçta artık 37 yaşına gelmiştim, Ayla da 28’di. Yaşımız artık eskisi kadar genç değildi ve ikimiz de çocuk istiyorduk.
Ayla’nın adet düzensizliği nedeniyle doktora gittik, doktor eşime fazla kiloları nedeniyle adetinin düzensizleştiğini eğer kilo verirse düzeleceğini söyledi ve herhangi bir kötü huylu kist olmadığından bahsetti. İçimiz rahatlamıştı ama bu henüz bilmediğimiz daha kötü bir şeye işaret ediyordu, sorun bendeydi.
Öğrendiğim Şeyler Beni Hayretler İçinde Bıraktı
Uzun zamandır evde tartılmayı bırakmıştım çünkü artık normal tartılarda gözüken rakamların oldukça üstündeydim. Evinizdeki tartıya gidip bakarsanız maksimum 150 kiloya kadar tarttığını görürsünüz, ben 150’yi geçeli aylar olmuştu.
Doktor beni kapıda gördüğü an kilolarım nedeniyle geldiğimi anladı. Hangi sağlık sorunum olduğu çok belliydi sonuçta gittiğim yer ürolojiydi. İktidarsızlık mı diye sordu, hayır dedim. O güne dek hiç cinsellik konusunda sorunum olmamıştı ama sonradan fazla kilonun cinsellikte büyük sorun olabildiğini öğrendim.
Doktorumun odasında beni tartabilecek ölçüde bir tartı yoktu, bu nedenle beni alt kattaki diyetisyene yönlendirdi. Ayla elimden tutmasa herhalde bayılırdım, tam 172,6 kiloydum. Ben yata yata 170 kiloluk bir dev, bir morbit obez olmuştum. Küçük bir çocuk gibi ağlamak, bağırıp kaçmak istedim ama yapamazdım. Yüzleşmek zorundaydım.
Kısır Olduğumu Anladım
Erkeklerde her 10 kilo, kısırlık ihtimalini %10 arttırır dedi doktorum ve nedenlerini anlattı. Söylediği her şey öyle mantıklıydı ki yıllardır bu fenalığı kendime nasıl yapmışım diye kendimden nefret ettim. Benim 80 kilo fazlalığım vardı, bu da %80 ihtimalle kısır olmaya daha müsaitim demekti. %80 ihtimali bir düşünsenize neredeyse %100, üstelik eşim de ben de bu kadar çok çocuk isterken bu berbat bir oran.
Spermlerimin kalitesiz ve verimsiz olduğunu anladım. Eğer kilo verirsem düzelebileceğini ama her zaman düzelmediğini bazen kalıcı hasar oluşabileceğini öğrendim. Kalıcı hasar varsa bile bunu zayıflamadan bilemezdim, denemek zorundaydım.
Ameliyat Tek Çaremdi
80 kilo versem dahi anca 90 kilo oluyordum. Bu kadar kiloyu kısa sürede kendi irademle vermem benim için mümkün değildi. Üstelik hayatımda hiç diyet ya da spor yapmamıştım, bu konulara inanılmaz yabancıydım.
Ayla ile beraber hemen bir obezite cerrahı ile görüştük, sonra bir tane daha ve bir tane daha.. Sonunda içimize sinen bir doktor bulmayı başardık ve ben ameliyat olmaya karar verdim.
Çocuğum Olması İçin Hayatımı O Masaya Yatırdım
Ameliyat göründüğü kadar basit bir şey değildir, o masadan hiç kalkamama ihtimaliniz var. Hele benim kadar ileri derecede şişman insanlar için bu ihtimal çok daha yüksek. Ama bu şekilde bir hayat sürmeyi göze alamazdım, denemek zorundaydım.
Tüm korkularımı ve endişelerimi aşarak ameliyat oldum. Kaçak riskim olduğu için normal bir insan 3 günde hastaneden çıkarken ben 10 gün sonra çıkabildim. İlk 10 günde zaten 9 kilo vermiştim, ilk ay 21 kilo verdim.
Hayatımda Aldığım İkinci En Doğru Karardı
Hayatta yaptığım en doğru şey eşim Ayla’yı benimle evlenmeye ikna etmekti hiç şüphesiz, ama yaptığım en güzel ikinci şey de geleceğimiz için bu kararı almaktı. 1 yıllık sürenin sonunda 172 kilodan 106 kiloya düşmüştüm. Tam 66 kilo verdim. Kilo verme sevincimi yaşarken hiç beklemediğimiz bir anda sevincim çifte katlandı, Ayla hamileydi. Spermlerim üzerindeki bası kalkınca yeniden etkin hale gelmişlerdi ve böylelikle çocuğumuz olabilecekti.
Umutlu Bir Hayat
Eşimin hamilelik süreci olan 9 ayda kalan kilolarımı da vererek 90 kiloya düştüm ve ideal halime ulaştım. Elbette sarkmalar için bir dizi deri toplatma ameliyatı olmam gerekti ama buna değerdi. Hamileliği boyunca Başiktaş vip escort Ayla’da 90 kiloya kadar yükseldi, neyse ki ilk 15 kilo doğum sonrası hemencecik geçti.
Ayla’nın kalan 15 kiloyu vermesinde benim zayıflama psikolojisini bilmemin çok büyük faydası oldu. Evde hala sağlıklı besinler tüketiyor, yağlı her şeyden uzak duruyoruz. Oğlumuz Umut’u da en güzel şekilde taksim masöz escort yetiştirmeye, ona örnek olmaya gayret ediyoruz.
2 yıllık ameliyat, hamilelik ve oğlumuzun doğumu serüveni sonrası ben 80, eşim ise toplamda 30 kilo verdi. İkimizin verdiği kilolar toplamda 2 insan ağırlığındaydı. Fazla kilo ile yaşamak hamallık, bir eziyet. 4 su damacanası kadar ağırlık kaybetmiş yeni halimle ayaklarım bile 2 numara küçülmüş durumda. Eğer çocuğumun olmasını bu denli istemeseydim belki de asla zayıflayamayacak 40lı yaşlarımı hiç göremeden sağlık sorunları mecidiyeköy escort bayan yüzünden ölecektim. O 2 yıl hayatımın hem en zor hem de en güzel yıllarıydı. Ne yaparsanız yapın, kilonuza razı olmayın.