Sezgisel beslenme (İntuitive Eating) nedir? Zayıflatır mı? sorularının cevaplarını merak ediyorsanız içeriğimizi okumaya devam edebilirsiniz.
Fazla kilolarından rahatsız olan insanların %50’inden fazla bir diyet uygulamaya başlar ancak bu diyeti sona erdirmeden bırakır ve tekrar kilo alır. Ardından tekrar diyet süreci başlar ve bir kısır döngünün içine girilir. Bu döngüye ise yoyo diyet adını veriyoruz.
Sezgisel beslenme ise diyet kelimesini lügatinizden atmaya dayanıyor. Tamamen vücudunuzu dinleyerek hareket edebileceğiniz beslenme sistemi sayesinde siz fark etmeden kilo vermeye başlarsınız. Üstelik bu süreçte vücudunuzdaki ve zihninizdeki pek çok olumlu değişimi de gözlemlersiniz.
İÇERİK ÖZETİ
Sezgisel Beslenme Nedir?
Sezgisel beslenme klasik diyetlerden farklı bir mantığa dayanır. Kalori sayımı ve yasak besinler gibi katı kurallar yoktur. İşin mantığı, vücudunuz ne zaman ne istiyorsa onu tüketmektir. Eğer sezgisel beslenmeyi takip ederek vücuduna istediklerini sunarsanız kendinizi çok daha iyi hissettiğinizi ve vücudunuzdaki tüm sistemlerin daha iyi çalıştığını hissedersiniz.
İntuitive eating sistemini uyguladığınızda bir beslenme listesine uymadığınız için kaçamak yaptığınızda kendinizi suçlu hissetmeniz gibi durumlar söz konusu da olmaz. Bu sistemi benimsediğinizde aslında obezitenin temelinde yatan beslenme bozuklukları ve yiyeceklere karşı sahip olduğunuz obsesif tavırlardan da kurtulursunuz.
Sezgisel beslenmede kendinizi kötü hissettiğiniz için çikolata, cips ya da fast food tüketmezsiniz. Zararlı yiyecekler tüketmek istediğinizde o an yapmanız gereken doğru şeyin ne olduğunu kendinize sorarak hareket edebilirsiniz.
Sezgisel Beslenme ile Kilo Verebilir Miyim?
Sezgisel beslenme ile zayıflayabilirsiniz. Ancak bu yöntemin amacı aslında kilo vermek değil daha huzurlu, mutlu ve stressiz bir yaşama sahip olmaktır.
Kendinize bir kilo hedefi koyup kilo vermek zorundayım düşüncesi içerisine girdiğinizde sezgisel beslenmeyi uygulamanız mümkün değildir.
Daha esnek davranmanız ve sevdiklerinizle güzel bir yemeğe çıkıp kalorili yiyecekler tükettiğinizde kendinizi suçlu hissetmemeniz kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Böylece yiyeceklerle aranızda psikoloji değil fiziksel bir bağ kurmaya başlarsınız. Kilo verme takıntısından kurtulur ve beslenme bozukluklarınızı yenerek fark etmeden, kolayca zayıflamaya başlayabilirsiniz.
Sezgisel Beslenmenin 10 Prensibi
Sezgisel beslenmenin mantığını kavranmak ve hislerinize güvenmeyi öğrenmek için bazı prensipleri öğrenerek hayatınıza uygulamaya başlayabilirsiniz.
- Diyet kelimesini hayatınızdan atın! Kalori saymak, makroları hesaplamak, detoks listeleri araştırmak yok. Sezgisel beslenmenin en önemli ilkesi kilo verme takıntınızdan kurtulmak ve bunu bir başarı ya da başarısızlık olarak görmemek.
- Açlığı hissedin ve bu açlığı hissettikten sonra kendinizi ödüllendirerek vücudunuzun ihtiyaç duyduğu enerjiyi sunun. Yasakları hayatınızdan atın ve neye ihtiyacınız varsa onu alın.
- Yemeklerle barışmayı öğrenmelisiniz. Kötü olarak nitelediğiniz yemekler size daha çekici gelir. Bir süre yemeseniz dahi kaçamaklarınızda bu yemeklere saldırırsınız.
- Yemekleri duygularınızla bağdaştırmayın. Çikolata mutluluk verici, brokoli ise cezalandırıcı değildir. Bu bağı oluşturan sizin deneyimlerinizdir ve sezgisel beslenme için bu duygusal bağlardan kurtulmanız gerekmektedir.
- Uzun ömürleri ile bilinen Japon köylerinde yapılan araştırmalara bakıldığında bölgenin yaşlı bilgelerinin yemeği sonlandırma noktalarını tamamen doydum diyecekleri noktanın %75’i olarak belirledikleri görülmektedir. Siz de kendi doyma noktanızı belirleyebilir ve yalnızca aç hissettiğinizde yemek yiyebilirsiniz.
- Yemek yerken yalnızca yemeğe odaklayın. Dikkatinizi dağıtacak şeylerle uğraşmak yemeğin tadını çıkarmanızı önler.
- Duygusal yeme alışkanlığınızla başa çıkmanın bir yolunu bulun. Bu madde için duygusal açlık içeriğimize de göz atabilirsiniz. Bu alışkanlığınızdan kurtulabilirseniz stres, kaygı, üzüntü, sinir gibi duygular sizi yemeğe yöneltmez ve kısa vadeli rahatlama için kendinizi suçluluk duygularının içinde bulmazsınız.
- Vücudunuza saygı duymayı ve onu sevmeyi öğrenmelisiniz. Özellikle sosyal medyada gördüğünüz fit vücutlar sizin kendinizi kötü hissetmenize neden olabilir. Ancak unutmayın ki herkes aynı değildir. Vücudunuzu sevmeniz için belirli kalıplar içerisinde olmasına gerek yoktur.
- Aktif bir yaşam sürün ve egzersiz alışkanlığı edinin. Ancak bunu yaparken kalori yakmalıyım düşüncesine kapılmayın. Egzersizin sizi nasıl hissettirdiğine odaklanın ve vücudunuzun daha enerjik olduğunun farkına varın.
- Sağlıklı olmak ve ideal kilonuzu korumak için mükemmel beslenmeniz gerekmediğini kabul edin. Damak tadınıza hitap eden bir yiyeceği canınız istiyorsa onu yiyin. Tek bir öğün ne sizi istediğiniz sağlığa ulaştırır ne de hastalıklara karşı savunmasız bırakır.
Zayıflamak İçin Sezgisel Beslenmeye Nasıl Başlarım?
Sezgisel beslenme ile zayıflamak için katı kurallardan uzak durmalısınız. Ancak birkaç püf noktaya dikkat etmeniz kilo vermenizi kolaylaştıracaktır.
Yemek yerken farklı şeylerle ilgilenmemeniz önemlidir. TV karşısında, elinizde telefon sosyal medyada geçerken ya da kitap okurken ilginiz dağılır ve tüm ilginizi yemeğe verebilirsiniz. Oysa yemek yerken ilgi dağıtıcı tüm etkenleri ortadan kaldırarak yemek yerken aldığınız keyfin tadını çıkarmalısınız.
Yemek yerken her lokmanızı uzun uzun çiğnemeli, kokusunu içinize çekmeli ve tadını iyice hissetmelisiniz. 5 duyu organınızdan ne kadar fazlasını yemeğe dahil ederseniz o kadar iyidir.
Kendinizi aç hissetmediğiniz halde yemek saatiniz geldiği için yemeğe oturmak sezgisel beslenme ilklerine aykırıdır. Yalnızca canınız istediği, kendinizi yorgun ya da mutsuz hissettiğiniz için yemek yemelisiniz. Açlığı fiziksel olarak hissettiğinizden emin olmalısınız. Vücudunuza inanın! İlk zamanlarda duygusal açlık ve fiziksel açlığı birbirine karıştırsanız da zaman içerisinde vücudunuzun sinyallerini öğreneceksiniz.
Yiyeceklerle ilgili yapılan etiketlemeler, duygularınızı yanlış yönlendirilebilir. Çikolatalı kekin kilo aldırıcı ve yasaklı olarak etiketlenmesi sizi ona doğru iter. Oysa tüm yiyecekleri aynı şekilde görmeye başlamalısınız.
Sezgisel beslenmeye başlarken dikkat etmeniz gereken en önemli noktaların başında yemeklerinizi yavaş yavaş yemektir. Yemeğe oturup, önünüzdekileri 5 dakikada bitirip kalkarsanız doyduğunuzu yalnızca fiziksel olarak değil ruhen de hissedemezsiniz. Bir öğünün 20 dakikadan kısa sürmemesi gerekmektedir. Her bir yudumunuzu en az 20 kere çiğnerseniz işlerin değişmeye başladığını göreceksiniz.
Sezgisel Beslenme ile Kilo Verenler- Intuitive Eating Gerçekten İşe Yarıyor Mu?
Sezgisel beslenmenin ülkemizde konuşmaya başlanılması çok eskilere dayanmasa da yurt dışında pek çok ülkede sonuçların ortaya çıkması için geçerli zaman geçmiştir.
İçgüdüsel beslenme prensibini benimseyerek uygulanmaya başlayan kişiler başlangıç aşamasında enginar ile dondurmayı eşdeğer görmenin zor olduğunu söylemektedirler. Ancak birkaç sonrasında yasaklı olarak kabul edilen ışıltılı gıdaların ilk zamanki etkilerini kaybetmeye başlamıştır.
Yeme farkındalığı kazanarak kilo verenlerin sayısı oldukça fazladır. Kilo verme öncesinde kişiler vücutları ile barışmakta ve kendilerini sevmenin önemini anlıyorlar. Yalnızca açken yemek yemeye alışan kilolu kişiler ekstra hiçbir şey yapmalarına gerek kalmadan kilo veriyorlar. Üstelik bu süreçte kendilerini daha iyi hissediyorlar, endişeleri azalıyor ve verilen kiloların tekrar alınması da söz konusu olmuyor.
Intuitive Eating ile kilo verenlerin birçoğu ciddi miktarda zayıflıyorlar. Sezgisel beslenme ile 30 kilo verdim diyen kişiler aynı zamanda tıkınırcasına yeme alışkanlığı, bulimia, anoreksiya gibi yeme bozukluklarından da kurtulduklarını söylemekteler.
Öncelikle sezgisel beslenmeyi tam olarak benimsemiş birisi olarak yazıyorum. Açlığınızı tam olarak hissedin. Canım şunu çekti evet acıktım dememelisiniz. Gerçekten karnınızın acıktığını hissetmeniz gerekiyor. Ardından kendinize bu duyguyu hissedeceğiniz için ödül vererek sezgisel beslenmeye adım atmış olursunuz. Ben daha önceleri çok kiloluydum. Bir arkadaşımın tavsiyesi ile bu şekilde beslenmeye başladım. Şimdi kilo ve boy oranım oldukça iyi. Dönüp geriye baktığımda neden vücuduma büyük zarar vermişim diyorum.