Karatay Diyeti ile 17 Kilo Veren Aslıhan Hanım’ın Zayıflama Hikayesi

Zayıflama serüvenini yaşamaya devam eden pek çok kadın var. Ancak bazıları doğru adımlar atarak bu süreci tamamlamayı başarıyor.

Okuyucularımızdan birisi olan Aslı hanım’ın da hikayesi bu şekilde. Fazla kiloları ile kısa süre önce tanışan Aslı hanım, aldığı kiloları geri verebilmek adına ünlü Doktor Canan Karatay’ın beslenme düzenini uygulamış ve etkili sonuçlar almış.

Aslı hanım’ın kendi kaleminden dile getirdiği zayıflama sürecini onun isteği üzerine sizlerle paylaşıyoruz.

Hipotiroit Hastası Olduğumu Anladığımda Çok Üzüldüm

Çocukluğumdan beri çeşitli hastalıklarla uğraşan birisiydim ve hiçbir zaman tam olarak sağlıklı olduğumu söyleyemezdim.

Yine klasik doktor kontrollerinden birisinde yapılan testler sırasında Hipotiroit hastası olduğumu öğrendim. Bu kötü hastalığa yakalandığımı öğrendiğim gün 70 kiloydum ve gerçekten oldukça sağlıksız bir bünyeye sahiptim.

Hastalığım nedeniyle çok çabuk yorulup, terliyordum. Bu da beni oldukça huysuz birisi haline getiriyordu.

Hastalığa yakalanmadan önce cıvıl cıvıl bir insandım ancak hastalıkla beraber oldukça değiştim. Hipotiroit olana kadar pek çok kişi tarafından imrenilen bir fiziğe sahip olan ben hastalığımın başlamasından sonra gittikçe kilo aldım.

Benzer İçerik: Hipotiroit Hastaları Nasıl Kilo Verebilir?

Hastalığım Yüzünden Kilo Vermekte Çok Zorlandım

Bu hastalıktan mustarip olan birisinin yavaşlayan tiroit bezleri yüzünden kilo vermesi gerçekten de zordu ve bunu yaptığım çeşitli diyet listelerinden aldığım başarısız sonuçlar ile fark ettim.

Geç saatte yatıyor ve geç saatte kalkıyordum. Bu yüzden benim için az az ve sık sık ye sistemi kesinlikle mantıklı değildi. Hele hele günde 6 öğün yenmesini zorunlu kılan diyet listeleri benim için imkansız gibiydi. Bu yüzden internet üzerinde yaptığım uzun araştırmalar sonucunda kendim için en uygun olan diyeti belirledim. Bu diyet Canan Karatay diyetiydi.

İlginizi Çekebilir: Karatay Diyeti Nasıl Yapılır?

Aslında her diyetin özü aynıydı ve kendine inanmam gerekiyordu. Eğer kendine inanırsan karşında hiçbir şey duramazdı ve her istediğini elde edebilirdin. Ben de bu motivasyon ile Karatay diyetine başlamaya karar verdim.

Karatay Diyeti ile Kilo Vermek İstedim

Karatay diyeti aslında bir tür sağlıklı beslenme sistemi olarak açıklanabilirdi. Bu diyete geçici süreli bir diyet olarak bakmak yerine ömür boyu devam ettirilecek bir beslenme sistemi olarak görmek çok daha mantıklı olacaktı.

Karatay diyetini detaylıca araştırdıktan sonra kendime ve yaşam tarzıma uygun bir beslenme düzeni oluşturdum. Bu diyetle ilgili önerebileceğim ilk şey de zaten bunun doğru şekilde yapılmasıydı. Çünkü Canan Karatay diyetinde belirli diyet listeleri verilmiyor ve insanlar bu diyet listelerini yapmaya zorlanmıyordu. Bunun yerine yenebilecek olan şeyler ya da yenemeyecek olan şeyler belirtiliyor ve bu kısıtlamalar üzerinden kişilere kendi diyet listelerini oluşturma imkanı veriliyordu.

İlginizi Çekebilir: Karatay Diyeti Nasıl Yapılır?

Protein Ağırlık Bir Beslenme Uyguladım

Bu diyete zengin diyeti de deniliyordu çünkü diyet içerisinde karbonhidratlardan ziyade proteinlerin tüketimi öneriliyordu. Bazı kişiler Karatay diyetini sağlıksız bulsa bile ben bu diyeti yapmaya başladıktan sonra oldukça enerjik ve dinç bir hale geldiğimi söyleyebilirim.

Karatay diyetiyle hayatım kesinlikle değişmeye başladı ve kendimi çok daha sağlıklı hissettim. Çünkü bu diyetin en güzel yanı; herhangi bir yiyecekten belirli miktarlarda yemeyi zorunlu kılmaktan ziyade tamamen özgür bir şekilde diyet listesi hazırlama imkanını sunmasıydı. Karatay diyetinde belli başlı bazı hususlar bulunuyordu. Bu hususlara doğru ve eksiksiz şekilde uyulduğu takdirde kilo vermemenin imkanı yoktu. Öncelikle ekmek, pilav ve makarna gibi her türlü ürünün tamamen kişilerin hayatından çıkarılması gerekiyordu.

Sadece Ev Ekmeğine İzin Vardı

Ekmek yeme konusunda ısrarcı olanlar sadece evde yapılan ev ekmeklerini yiyebiliyordu. Evde ekmek yapımı için internette satılan ve taş değirmenlerde çekilen çeşitli unların alınması mümkündü. Bunlarla yapılan ekmeklerin gönül rahatlığı ile tüketimi gerçekleştirilebiliyordu. Burada asıl amaç işlenmiş ya da kimyasal eklenmiş olan her türlü gıdayı vücuttan uzak tutmak ve bu sayede kilo kaybını sağlamaktı.

Karatay diyeti unlu bir gıda ile karın doyurup şişmek yerine hiçbir şekilde ekmek tüketmemeyi öneriyordu. Pirinç ise içerdiği yüksek oranda şeker yüzünden yasaklı besinler arasında yer alıyordu. Makarna ve ekmek aynı şey olarak kabul edildiği için makarna da yine yasaklı yiyecekler içerisindeydi. Bulgur abartmamak şartıyla haftada birkaç kez yenebiliyordu ancak en fazla üç kaşık olabilecek şekilde tüketiliyordu.

İşlenmiş Gıdalar Kesinlikle Yasaktı

Diyetin tamamında işlenmiş olan hiçbir gıdaya kesinlikle yer verilmiyordu. Burada kıstas paketlenmiş gıdalardı. Paketlenmiş olan hiçbir ürünün tüketimi yapılmıyordu. Eğer bir ürün işleniyorsa içerisinde kesinlikle bir kimyasal olduğuna inanılıyordu ve Canan Karatay bu ürünü tamamen yasaklıyordu. Bu yüzden paketli yiyecekler yerine pazarlardan alınabilecek sebze ve meyvelerin tüketimi destekleniyordu.

Diyetin en önemli püf noktalarından birisi de; oldukça kuvvetli bir sabah kahvaltısı yapılmasıydı. Meyveyi çok sevenler ve tüketiminden vazgeçemeyenler için meyve tüketimini sadece sabah kahvaltısında yapmaları uygun görülüyordu. Çünkü kahvaltı metabolizmayı hareketlendirerek kişilere enerji veriyor ve gün içerisinde daha az acıkmalarına sağlıyordu.

Benzer İçerik: Karatay  Diyeti ile 30 Kilo Verme Hikayesi

Meyvenin Dikkatli Yenmesi Gerekiyordu

Meyvenin içerdiği şeker nedeniyle kan şekerini yükselttiği ve kısa sürede acıkmaya sebep olduğu biliniyordu. Canan Karatay diyetinde aslında meyve kesinlikle yoktu ancak hiçbir şekilde meyveden vazgeçemeyenler için günde bir elma öneriliyordu.

Ben de meyveyi çok seven birisi olduğum için bu kuralı uyguladım ve her gün 1 adet kırmızı elma yiyerek Karatay diyetimi sürdürdüm. Bu sayede hem şeker ihtiyacını karşıladım hem de en sevdiğim yiyeceklerden birisi olan meyveden uzak kalmadım. Burada dikkat edilmesi gereken püf nokta ise glisemik indeksi düşük olan meyvelerin tercih edilmesi ve en geç saat öğlen üçe kadar yenmiş olmalarıydı.

Bol Bol Yağlara Ağırlık Verdim

Her türlü yemeğe yağ katmaktan vazgeçemeyen benim için Karatay diyeti bulunmaz bir Hint kumaşıydı. Çünkü özellikle zeytinyağı ve işlenmemiş köy tereyağını öneren Karatay diyeti, her türlü sağlıklı yağın vücuda alınması konusunda kişileri serbest bırakıyordu.

Ben diyetim esnasında yağı hiçbir zaman kesmedim ve yemeklerimi bol zeytinyağı ile pişirdim. Sabahları yaptığım menemen ve omletin içine ise sık sık tereyağı kullandım. Gün içerisinde acıktıkça işlenmemiş ceviz ve fındık tükettim. Bu besinlerin içerisindeki sağlıklı yağlar ile hem kalbimi korudum hem de çok daha uzun süre tok kalmayı başardım.

Diyetimde Yumurtayı Çok Sık Kullandım

Yumurtayı çok haşlamayarak tükettim çünkü çok haşlandığı zaman kolesterol yaptığını bu diyet ile öğrendim. Yumurta tamamen özgür bırakılan bir yiyecekti ve istediğimiz kadar yumurta yiyebiliyorduk. Yumurta ayrıca oldukça da kalorisizdi. Canan Karatay’ın beslenme sisteminin sporla desteklenmesi daha başarılı olmasını sağlıyordu. Bu yüzden günlük ortalama 40 dakikalık yürüyüşleri genel zayıflama programıma ekledim.

Yürüyüş yapamasam bile evde çeşitli spor hareketleri uygulayarak kilo verme sürecinde kendimi destekledim. Bir yemeği yedikten sonra en az dört saat boyunca hiçbir şey tüketmedim ve bu şekilde midemin yediklerimi sindirmesine imkan verdim. Bu da yine Karatay diyetinin en önemli püf noktalarından başka bir tanesiydi.

4 Ayda Giden 17 Kilo ve Zaferim

Bu ve bunun gibi pek çok önemli noktaya dikkat ederek Karatay diyeti ile 4 ayda yaklaşık 17 kilo verdim ve geri de almadım. Fazla kilolarımı yavaş ve dengeli bir şekilde vermek benim için çok önemliydi. Sağlıklı ve ideal bir diyet listesi arayan herkese Karatay diyetini tavsiye ederim.